Sayım Suyum Yok Deme Sakın

Çok renkli bir hayatımız yok bizim
Ama sevda öykülerinin en güzelini yaşadık
O günlere dair anılarımızı yokluyorum şimdi bir bir
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda

Yanımızda, önümüzde muhteşem çiçekler
Son rüyâsını yaşamış bir çift kelebek dalda
Sevdamızı ezber etmiş bütün kuşlar cıvıl cıvıl
Yürüdükçe yürüyoruz, nazlanan sabahlarımız ufukta
Bir şarkının en can alıcı sözlerine tutulmuşuz
Umutlarımız güneşte, dolunayda… Yürüdükçe yürüyoruz
Anlatan, durmaksızın şakıyan sesin kulaklarımda
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda

Bak işte, o ağacın altındayız şimdi yine
Delisi olduğum gözlerin üzerimde
“Şapkan ne kadar da yakıştı sana öyle!” diyorsun
“Aklıma sen düşürmüştün onu…” diye ekliyorsun
Görüyorum güvercinler tetikte
Ellerin ellerimde, nefesin nefesimde
Rüyâ gibi bir akşamın ufkundayız
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda

Gelin olmuşsun, alnı sızmalı at şahlanmış, Şehzade’n yanında
Sevda Köprüsü desen önümüzde uzanıyor
Yolumuzu süsleyen gül ağaçları, mor karanfiller
Takvimlere iz düşürenleri alkışlıyor
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda

Sonra adamız, üst üste içilen demli çaylar
Gölgesini üstümüze düşüren gün görmüş palmiyeler
Ötelerde, çok ötelerde okyanuslara yelken açmış tekneler
Güneş sonsuz ışıklarını denize vermiş, yakamoz kesilmiş
Ayaklarımızın dibinde ışık ışık kesintisiz bir yol
El ediyor, göz kırpıyor, kalbimizi ayaklandırıyor
Saçlarımızı karıştıran hafiften bir rüzgâr
Martılar çığlık çığlığa yine, bembeyaz martılar
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda

Nasıl olduysa oldu, yorgun kalenin mazgallarındayız
Denizin mavisi gözlerimizde tutuşuyor
Sevgiye susamış dudaklarımız kıpır kıpır
Ellerimiz aynı duaya açılıyor
Sayım suyum yok deme bana sakın
Sonsuz yürüyüşümüzün sihirli kareleri aklımda
3 Ocak 2007

Oyhan Hasan Bıldırki