Gökkuşağı Pırıl Pırıl
Anladım ki ayrılık rüzgârı seni buram buram yakmış
Değil gökkuşağı, akan yağmur, çağlayan su durakalmış
Sevda köprüsü boşalmış sular çekilip kuruduğunda
Gözünde pul pul yaş, kurulayan olmamış
Kalakala canım tekir kediyle kaçışan balıklar
Martılar bir bir yok olmuş sanki zaman durmuş
Oysa ozanım, altın kumlarda yanıyor ayaklarımız
Kol kola, el ele rüzgârla güneşe koşarcasına
Dağlar yol yol açılmış, gökkuşağı yön olmuş
Sevda köprüsünde sevenlerin şenliği var
Kavuşmanın o muhteşem ilacı olsa gerek
Yaşlı kimseler kalmamış sevdamızın iksirinden
Koca okyanus karanfil kokusuna bulanmış
Şimdi ver tacımı, papatya takma zamanı
Otur kavuşma denilen âşıkların sofrasına
Aç avuçlarını dolu dolu içeyim
Umut ağacımız yeşermiş, gökkuşağı pırıl pırıl
Bir süs olmuş sevda köprüsünün duvağına
Bir daha, bir daha döndür beni n’olur
Sıcacık, isyansız, şefkatli kollarında
Seninleyim, sonunda seninleyim.
30 Mayıs 2008
PAPATYA
25 Şubat 2010 tarihinde Aşk içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. Yorum yapın.
Yorum yapın
Comments 0